English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | call down v. | aşağı seslenmek | ||
She called down from upstairs to ask what the noise was about. Üst kattan aşağıya seslenerek gürültünün ne olduğunu sordu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | call down v. | dilemek | ||
General | call down v. | azarlamak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | call down v. | (otelde/binada) (aşağıyı/lobiyi/resepsiyonu) aramak | ||
Phrasals | call down v. | kınamak | ||
Phrasals | call down v. | aşağıya çağırmak | ||
Phrasals | call down v. | azarlamak | ||
Phrasals | call down v. | paylamak | ||
Phrasals | call down v. | (tanrıya) yakarmak | ||
Phrasals | call down v. | harekete geçirmek | ||
Phrasals | call down v. | (sihir, büyü v.s ile) hayata geçirmek | ||
Phrasals | call down v. | (göklerden gazap/felaket) getirmek/indirmek | ||
Phrasals | call down v. | bir yere çağırmak | ||
Phrasals | call down v. | dua etmek | ||
Phrasals | call down v. | beddua etmek | ||
Phrasals | call down v. | azarlamak | ||
Phrasals | call down v. | fırça çekmek | ||
Phrasals | call down v. | fırça atmak | ||
Phrasals | call down v. | paylamak | ||
Phrasals | call down v. | aşağı bağırmak | ||
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | call down curses upon somebody v. | ah etmek |
General | call down someone in front of everybody v. | birisini herkesin önünde rezil etmek |
General | call down someone in front of everybody v. | birisini herkesin önünde azarlamak |
General | call someone down for a final interview v. | son bir görüşme için çağırmak |
Phrasals | ||
Phrasals | call someone down v. | birini yüksek sesle azarlamak |
Phrasals | call someone down v. | birini paylamak |
Phrasals | call someone down v. | birine fırça atmak |
Phrasals | call something down (to someone) v. | (aşağıdaki birine) yüksek sesle bir şey demek |
Phrasals | call something down (to someone) v. | (aşağıdaki birine) seslenerek bir şey söylemek |
Phrasals | call something down v. | (birinin üstüne) tanrı'nın gazabını yollamak |
Phrasals | call something down v. | (biri için) kötülük dilemek |
Phrasals | call something down v. | beddua etmek |